Hep birlikte; omuz omuza…

DERYE ZENGİN

Türkiye’nin ve dünyanın en büyük havalimanı olma özelliğini taşıyan ‘İstanbul Yeni Havalimanı’ 29 Ekim 2018 tarihi itibariyle resmi olarak hizmet vermeye başladı.
Başladı başlamasına da…
Yapımına karar verildiği günden beri süregelen ‘eleştiriler’ dozunu daha da artırarak devam ediyor. Bu projeden rahatsız olan dış kaynakların yanında ‘yerli işbirlikçiler’ de deyim yerinde ise ‘gemi azıya almış’ durumdalar.
Yok uçuş güzergahında sorun varmış…
Yok seçilen bölge yanlışmış…
Yok harcanan para çok fazlaymış…
Yok öyle, yok böyle…

Ülke insanımızın genel yapısında mı var bilemiyorum? Genelleme yapmak istemem ama üreten, yeni bir şeyler ortaya koyan, risk alan, ülke menfaatlerini gözeten kim olursa, hemen hedef tahtası haline getiriyoruz. ‘Vurun abalıya…’ misali, olayın özüne inmeden, verip veriştiriyoruz.
Bu durumu birçok kez yaşadık, yaşıyoruz.
Yeni havalimanı konusunda da; bu durum gün yüzüne çıktı. Dünya devi haline gelen Türk Hava Yolları’ndan sonra; dünyada ‘en büyük’ olma özelliğini yakalayan yeni havalimanı, birçok kesimi rahatsız etti. Ve hem içte, hem dışta ‘çatlak sesler’ gecikmeden yükselmeye başladı.

Değerli okurlar…
Gelin bu yeni havalimanının bizlere katacağı katma değere bir göz atalım ve bu ‘çatlak seslerin’ ne kadar haklı (!) olduklarını ortaya koyalım…
İstanbul Havalimanı 2023 yılında dolaylı olarak 1,5 milyon kişiye istihdam sağlayacak. En çok elaman ihtiyacı olan alanlar ise; Özel Güvenlik Görevlisi, temizlik elemanı, şoför… Ayrıca tekniker, teknisyen ve Mühendis pozisyonları için de çok sayıda eleman alınacak. Havalimanında hizmet verecek diğer firmaların da çok sayıda satış temsilcisi, garson, aşçı, resepsiyonist gibi ihtiyaçları olduğu biliniyor.
Havayolu şirketlerine verilecek teknik destek…
Bilişim üssü durumunda bir alan…
Milli Gelire yaklaşık yüzde 4.9 katma değer…
Turizme dev destek…
Daha ne olumsuz (!) şeyler yazabiliriz değil mi?

Görüldüğü gibi o çatlak sesler (!) neden çıkıyor, yabancı dev şirketler neden karalama kampanyalarına destek veriyorlar ortada… Bundan sonra bu kampanyalarda artış olacağına emin olun. Buna ortam yaratmamak, en önemlisi de taraf olmamak her vatandaşın görevidir diye düşünüyorum…
Unutmayın!..
Bu ülke yepyeni bir başlangıç yaptı ve hedefine kilitlendi. Bu hedef; hepimizin mutluluğunu ve refahını öngörüyor. Gelin; mutluluğumuzu ve refahımızı engelleyecek oyunları bozalım.
Hep birlikte…
Omuz omuza…