SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI OLAN 31 İL HANGİSİ?

23-24-25-26 Nisan 2020 günlerinde (perşembe, cuma, cumartesi ve pazar) sokağa çıkma yasağı uygulanacak 31 ilin listesi şu şekilde:

İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Adan, Konya, Gaziantep, Şanlıurfa, Kocaeli, Mersin, Diyarbakır, Hatay, Manisa, Kayseri, Samsun, Balıkesir, Kahramanmaraş, Van, Aydın, Denizli, Tekirdağ, Sakarya, Muğla, Eskişehir, Mardin, Malatya, Trabzon, Erzurum, Ordu ve Zonguldak.

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI UYGULANAN İLLERİN HARİTASI

Erdoğan, 23-24-25-26 Nisan tarihlerinde 31 ilde uygulanacak sokağa çıkma yasağının 27 Nisan Pazartesi saat 00:00’da sona ereceğini ifade etti.

Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Türkiye, Rusya ile vardığı mutabakat çerçevesinde rejimin saldırılarına imkan vermeyecektir. Saldırılara devam eden rejim, çok daha ağır kayıplarla bunun bedelini ödeyecektir. İdlib’de provokatif eylemler düzenleyen karanlık örgütlere müsamaha göstermeyeceğiz.

Sığınmacılara karşı insanlık dışı tavırlarını sürdüren ülkelerin, bu hukuksuz eylemlerinden vazgeçmelerini istiyoruz. Libya’da darbeci Hafter’in gerçek yüzünün daha iyi görüldüğünün başlangıcıdır.

Bölücü örgütün ülkemizin salgın hastalıkla mücadelede dahi eyleme ara vermemesi, terörizmin çirkin yüzünü ortaya koymuştur. Terör örgütüne nefes aldırmamakta kararlıyız. Bu doğrultuda yürüttüğümüz operasyonlarla, toplam 38 teröristi etkisiz hale getirildi. Türkiye’nin iç ve dış güvenliğiyle ilgili çalışmalarını kesintisiz ve tavizsiz bir şekilde sürdürüyoruz.

CORONA VİRÜSÜ SALGINI

Türkiye corona virüsü ile ilgili mücadelesini 4 ana başlıkla sürdürmektedir. Birincisi, insanlar arası fiziksel teması kısıtlamaktır.


Okulların tatil edilmesi, sokağa çıkma yasağı gibi tüm tedbirler bu amaca yöneliktir. İkincisi, sağlık sistemlerinin kesintisiz işlemesidir. Kritik konular başta olmak üzere, her alanda çok iyi seviyedeyiz.

Üçüncüsü, gıda ve temizlik hizmetlerinin aksamamasıdır. İstisnai birkaç görüntünün dışında, bu konuda da sıkıntımız bulunmuyor. Dördüncüsü ise kamu düzeninin bozulmamasıdır. Vefa sosyal destek gruplarına da destek vermek suretiyle güvenlik güçlerimiz görevlerini sürdürüyorlar.

239 YERLEŞİM YERİ KARANTİNA ALTINDA

Bu güne kadar 3 milyon vatandaşımıza destek verilmiştir. Yaklaşık 1 milyon, 65 yaş üstü vatandaşımıza kolonya ve maske dağıtımı yapılmıştır. Salgının yayılmasını engellemek için 239 yerleşim yeri de karantina altında tutulmaktadır.

Corona virüsü salgının önüne geçmek için aldığımız tedbirlerin meyvelerini toplamaya başladık. Test sayımızı 40 binin üzerine çıkardık. Test vaka oranımız azalıyor, iyileşen hasta sayımız artıyor.

Yoğun bakımda ve solunum cihazına bağlı hastalarımız ve vefat eden hastalarımız aynı düzeyde seyrediyor. Gelişmeler Sağlık Bakanlığımız tarafından her gün paylaşılıyor. Hastanelerimizde yoğunluk yaşanmıyor. Tüm sağlık personelimize şükranlarımız sunuyorum.


Ücretsiz maske dağıtımımız sürüyor. Maskeden tuluma, ilaçtan sağlık malzemelerine hiçbir eksiğimiz bulunmuyor. Solunum cihazındaki üretim konusunda başarılar neticelendi. Cihazların üretimi başladı, Mayıs ayının sonuna kadar 5 bin cihazı üretmiş olacağız.

Bu başarı her fırsatta, altını çizdiğimiz milli teknoloji hamlesinin somut bir örneğidir. Bugün itibariyle 100 tane solunum cihazını teslim aldık. Tıbbi cihaz ve ilaç başta olmak üzere kritik tüm alanlarda bu çalışmaları sürdüreceğiz.

“MASKELERİN VE FİLTRELERİN TESTLERİNE BAŞLANDI”

Makine ve Kimya Endüstrisi kurumumuz da üretimiyle bu yarışta yerini almıştır. Diğer taraftan elimizde epeyce bir stoğu bulunan, kritik ilaçların üretimine yerli firmalarımız da başladı. Tüm süreçleri yakından takip ediyoruz. Ülkemizin bu kritik döneminde yapılan her milli adımı, önemli görüyoruz.

Sağlık personeli açısında, hayati olan N95 ve N99 maskelerinin, filtrelerin geliştirilme süreci bitti, testlerine başlandı. En kısa sürede üretime geçeceğiz. Bu filtreler konusunda da dışa bağımlılıktan kurtuluyoruz.

Hastane, yatak ve yoğun bakım yatağı konusundaki mevcut kapasitemizi güçlendiriyoruz. İlk etabın açılışını öne alarak, bugün gerçekleştirdiğimiz Başakşehir Şehir Hastanesi salgınla ilgili kullanılacaktır.

885’i klinik yatağı, 150’si yoğun bakım yatağı olmak üzere bin 35 yatakla hizmet vereceğiz. Diğer kısmını da gelecek ay hizmete açmayı planlıyoruz. İki kalıcı hastanemizin inşaatı da hızla sürüyor.

Bunları da 45 günde tamamlayıp hizmete alacağız. Sağlık alanında yaptığımız bu yatırımların önemini ve büyüklüğünü bu salgın neticesinde hep birlikte gördük. Türkiye en küçük bir sıkıntıya, kaosa meydan vermeden sağlık hizmetlerini kesintisiz sürdürmüştür.

31 İLDE 4 GÜNLÜK SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI

Türkiye vaktinde aldığı tedbirler sayesinde bu tehlikenin önemine geçerek, en rahat hizmet veren ülke haline gelmiştir. Milletimizin açıklanan tedbirlere uyması sayesinde, salgının felaket boyutunun önüne geçtik. Hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması da salgının önlenmesine büyük fayda sağladı. Kısıtlamanın, bazı uygulamaları aksatmayacak şekilde uygulamaya devam edeceğiz.

23-24-25-26 Nisan tarihleri arasında ise, 31 ilde sokağa çıkma sınırlandırması yapmayı planlıyoruz. 22 Nisan akşamı 00.00’dan itibaren, 26 Nisan‘a kadar kısıtlamayı uygulayacağız. Bununla ilgili ayrıntılar, İçişleri Bakanlığı tarafından açıklanacaktır.

“25 BİN VATANDAŞIMIZI TÜRKİYE’YE GETİRECEĞİZ”

Amacımız önlemleri en titiz şekilde uygulayarak salgının seyrini, Ramazan Bayramı sonrası normale dönüşe imkan sağlıyacak seviyeye indirmiş olmaktır. Bazı adımları bayram öncesi atabiliriz, sektörlere şimdiden duyuruyoruz.

Türkiye, dünyanın neresinde olursa olsun her vatandaşının yanındadır. Bu anlayışla, salgın başladığında yurt dışında olan vatandaşlarımız hava köprüleriyle ülkemize getirdik. Sağlık taramasından geçirip, yüksek öğretim yurtlarında 14 gün süreyle karantinada tuttuk.

Bakanlıklarımızın ve THY işbirliğiyle, 39 bin vatandaşımızı vatanlarıyla kavuşturduk. 12 bin vatandaşımızın yurtlardaki karantinası devam ediyor. 25 bin vatandaşımız ise yurt dışından Türkiye’ye getiriyoruz. Amacımız Ramazan öncesi bu operasyonu tamamlamaktır.

Yeni İnfaz Düzenlemesi kapsamında, bir tarafı izinli bir tarafı tahliye olmak üzere 90 bine yakın mahkum cezaevinden çıkmıştır. Hem cezaevlerimizi kapasite itibariyle rahatlatmış, aşırı yoğunluk sebebiyle salgın tehlikesinin önüne geçmiş olduk.

YAZILIM PROJESİ

Evde Kal Türkiye sloganıyla gönüllü karantina uyguladığımız şu günlerde gençlerimize çağrıda bulunmak istiyorum. Dünyada yıldızı parlayan yazılım sektörüyle ilgili proje başlatıyoruz.

3 yılda 1 milyon gencimizin eğitimi bakanlıklarımız tarafından gerçekleştirilecektir. Yıl sonuna kadar eğitim sayısı 100’e çıkacaktır. Gençlerimizin tek yapması gereken, sistemi girip öz geçmişlerini kaydetmeleridir.

Programı tamamlayanlar, güvenliğinden veri analistliğine, siber güvenlikten diğer sektörlere 15 farklı alanda istihdam edilmelerini sağlayacaklardır. Gençlerimiz corona günlerini geleceğe yönelik yatırımla geçirecektir.

HASTANELERE SÖZLEŞMELİ PERSONEL VE İŞÇİ KADROSU

Çeşitli illerimizdeki 14 milyon metrekare hazine arazisini, çiftçilerimizin kullanımına sunuyoruz. Künyelerinde tıp fakültesi bulunan 43 üniversitemize, üniversite hastanelerimize, hizmet kalitelerini yükseltmek için 8 bin 635 sözleşmeli personel ve 5 binin üzerinde işçi kadrosu müjdeliyoruz.

Salgında özellikle istihdamın korunması için gerekli çalışmaları yürütüyoruz. Esnafımızdan iş adamlarımıza kadar birçok ödemenin ertelenmesini sağladık. Sosyal koruma kalkanı adı altında hayata geçirdiğimiz programlarla, salgının yarattığı sıkıntıları en aza indirmeye çalışıyoruz.

BİZ BİZE YETERİZ KAMPANYASINA 1 MİLYON 800 LİRA BAĞIŞ

Bugüne kadar 269 bin firmamız, 3 milyonu aşkın çalışanı için kısa çalışma ödeneğine başvurdu. Ücretsiz izne ayrılanlar içinde ayrı destek programını hayata geçirdik.

Herhangi bir geliri olmayan vatandaşlarımız için, 2 milyon 100 bin haneye yakın haneye nakit desteği verdik. Biz Bize Yeteriz kampanyası kapsamında 1 milyar 800 milyon lira bağış yapıldı. Gelin bu rakamı 2 milyarın üzerine çıkararak tarihi bir başarı gösterelim.

BELEDİYELERİN YARDIMLARI

Özellikle, İstanbul, Adana, Mersin belediyelerinin sergiledikleri tavrın başka bir izahı yok. Bunlar daha önce FETÖ ve PKK gibi örgütler tarafından da denendi.

Geçmişte Türkiye’nin terör örgütüyle mücadelesini akamete uğratmak, ekonomisini yıkmak için uğramışlardır. Şimdide salgın için alınan tedbirleri sabote etmeye çalışıyorlar. Ülkemizin ciddi kayıplar veren yerler arasına girmesini bekliyorlar. Umutlarını Uganda’ya bağlayacak kadar küçüldüler. Biz şehir hastanelerini anlatırken, onlar fuar merkezlerini panellerle bölerek içindeki stadları sahra hastanesi olarak yutturmaya çalıştılar.

Belediyelerin sorumluluğundaki faaliyetleri yönetemeyip, her şeye karışanlar, devletin yardımlarını sabote ederek kendi yaptıklarını örtmeye çalıştılar. Biz infaz düzenlemesi yaparken, onlar ‘tecavüzcüler serbest kalacak’ yalanıyla harekete geçtiler. Belediyeler sosyal yardım da yapabilir, bunu kanunlar çerçevesinde, kendi kaynaklarıyla yaparlar. Belediye, bakanlığı, valiliği, kaymakamlığı, belediyeleri hiçe sayarak harekete geçerse karşısında devleti bulur. Sorun ekmek dağıtmak değil, sorun bunu izinsiz, kaynaksız şekilde yapmaktır.

Türkiye’nin sağlık alanında beka mücadelesi verdiği dönemde, milletimi böyle tatsız olayı meşgul etmekte olduğun için üzüntülüyüm. Ancak karşı taraf yalanların çıtasını yükseltmektedir. Ülkemizin bu hastalıklı zihniyetten kurtulmasını, en az Covid-19 virüsünden arındırılması gibi gerekli görüyorum.
Sağlık çalışanlarımızın ve güvenlik görevlilerimizin yanı sıra, gıda, temizlik, tarım başta olmak üzere herkese teşekkür ediyorum.