Uçak Tuvaletleri Tıkandı, Uçuşlar Gecikti: “Bez mi, Mermi mi, Dudak Kremi mi?”

Uçakla seyahat eden herkes, tuvaleti bir şekilde kullanmak zorunda kalıyor. Ancak bazı yolcular, bu alanları adeta çöp kutusu gibi kullanınca işler sarpa sarıyor. Ve ne yazık ki, bu durumun bedelini çoğu zaman yolcular ödüyor.

Tuvalet sistemlerini onaran Iliff Aircraft şirketinin başkanı Brent Wells’in dediğine göre, uçak lavabolarında karşılaştıkları nesneler arasında bebek bezleri, dudak kremleri, enerji içecekleri, çocuk oyuncakları hatta mermiler bile yer alıyor.

Ancak asıl sorun, bu eşyaları tuvalete atan yolculardan çok, bu duruma karşı havayolu şirketlerinin ihmalkâr yaklaşımı. Tıkanan sistemlerin haftalarca tamir edilmemesi, bakım eksiklikleri ve yetersiz önlemler, vakaların uçuştan dönüşe, uçak tahliyesinden otel krizine kadar büyümesine yol açıyor.

Örneğin geçen ay bir Air India uçağı, uçaktaki 12 tuvaletin 8’i arızalanınca 40 yolcu yerine 12 tuvaletle seyahat etmeyi göze alamadı ve uçak Chicago’dan geri dönmek zorunda kaldı. Yapılan incelemede, borulardan birinin içinde plastik poşet ve iç çamaşırı bulundu. Yolculara ne alternatif bir uçuş ne de yeterli bilgilendirme sunuldu.

Benzer olaylar United Airlines ve American Airlines uçuşlarında da yaşandı. Kimi zaman yolcuların, çalışmayan tuvaletler nedeniyle poşete tuvalet ihtiyacını gidermek zorunda kaldığı, kimi zaman da sistemin tıkanması sonucu pilotların kurşunlarını klozete atarak “çözüm” bulduğu raporlara yansıdı.

Uçakların tuvalet sistemleri oldukça hassas. Ev tuvaletleri gibi suyla değil, vakumla çalışan bu sistemler, yolcunun sifona attığı her “masum olmayan” nesneyle bozulabiliyor. Ancak asıl sorun, bu durumun yaşandığı anda havayolu şirketlerinin yolcu bilgilendirmesi, acil çözüm üretmesi ve temel hijyen desteğini sağlamada yetersiz kalması.

Sistem tıkanıyor ama çözüm de tıkanıyor. Yolcular bir yandan tuvaleti kullanamıyor, bir yandan ne olup bittiğine dair bilgi alamıyor. Uçak yerde saatlerce bekliyor, yolcular mağdur oluyor ama açıklamalar genellikle birkaç satırlık “konforunuz önceliğimiz” cümleleriyle sınırlı kalıyor.

Brent Wells’in dediği gibi: “Muhtemelen atılmaması gerektiğini bildiğiniz hiçbir şeyi atmayın.” Ancak havayolları da şunu unutmamalı: Tuvalet sistemini yolcudan korumak kadar, yolcuyu da tuvalet krizlerinden korumak onların görevi.