'İstikbal Göklerdedir'
<!-- /* Font Definitions */ @font-face {font-family:Times; panose-1:2 2 6 3 5 4 5 2 3 4; mso-font-charset:162; mso-generic-font-family:roman; mso-font-pitch:variable; mso-font-signature:536902279 -2147483648 8 0 511 0;} /* Style Definitions */ p.MsoNormal, li.MsoNormal, div.MsoNormal {mso-style-parent:""; margin:0cm; margin-bottom:.0001pt; mso-pagination:widow-orphan; font-size:12.0pt; mso-bidi-font-size:10.0pt; font-family:Times; mso-fareast-font-family:Times; mso-bidi-font-family:"Times New Roman";} @page Section1 {size:612.0pt 792.0pt; margin:70.85pt 70.85pt 70.85pt 70.85pt; mso-header-margin:35.4pt; mso-footer-margin:35.4pt; mso-paper-source:0;} div.Section1 {page:Section1;} -->
Günün erken saatleri olmasına rağmen karanlık, fırtınalı ve yağmurlu bir günde yazımı yazıyorum. İçimin karardığını hissettiğim anda 10 Kasım ATAmızı kaybettiğimiz günün anısına yazacağım karanlık yazıdan birden vazgeçtim.
Onun yerine onun ne kadar ileri görüşlü ne kadar zeki, verici ve harika bir insan olduğunu bir kez daha kanıtlayan farklı bir yazıya yöneldim.
1900'lü yıllarda uçakların önemini herkese anlatmaya başlamasını ve ileri görüşü sayesinde radyo, TV, telefon bilmeyen halkına uçağı tanıtıp sevdirmesini anlatacağım.
Mustafa Kemal, havacılığın hızla gelişeceğini sezinlemiş, ilgilileri bu konuda uyarmış. Türk havacılığının gelişmesini, güçlendirilmesini sağlamak amacıyla zaman geçirilmeden gerekli girişimleri başlatmış.
Cumhuriyet'imizin 1. yılında, Ankara'nın Hacıbayram semtindeki bir evde Türk Tayyare Cemiyeti kurularak (16 Şubat 1925) yurt düzeyinde hizmete başlar.
Kuruluşun adı, harf devriminden sonra, Türk Hava Kurumu (THK) biçiminde değiştirilir.
Atatürk, havacılık ile ilgili görüşlerini şöyle açıklar: "İstikbal göklerdedir. Göklerini koruyamayan uluslar, yarınlarından asla emin olamazlar".
Atatürk'ün bu kesin hükmü, gerçeğin ta kendisidir.
Bu yıllarda havacılık yeni doğmuş, gelişme dönemini yaşamaktadır.
Atom parçalanmamış, hidrojen bombası hayal bile edilmemiştir. Ay ya da gezegenlere gidişin düşüncesi de yoktur. Ancak, uygarlığın akış yönü, bilim ve teknolojinin hızlı temposu, ulusları geleceklerini göklerde aramaya zorlamaktadır.
Hüner, bu gelişmeyi o günlerde sezinleyerek görebilmekti. İşte Atatürk, ulusuna bu uyarısı ile geleceği açıklamaktaydı.
Yurt düzeyinde havacılık konusunda görev alan THK'nin tüzüğünde-ki ilk madde şudur:
Türk ulusuna ve özellikle Türk gençliğine havacılığın, sivil ve askerî alanda sahip olduğu ve alacağı rolün büyük önemini anlatmak, havacılık aşkını uyandırmak, yurt savunmasındaki önemini belirtmek, havacılığın her alanda yardımcısı olmak.
Atatürk, yurttaşlarına olan güveninde gene yanılmamıştır. Mal ve para bağışlarıyla, yatırımları ile ulusal yardımların akışı ve uçakların gövdelerinde yazılı il ve ilçe adlarını taşıyan uçak filolarının çoğalışı dikkat çekicidir.
Köyleri bile saran uçak, uçmak tutkusu, gelişerek, toplumda havacılık sevgisinin benimsediğini gösterir.
Toplumun ilgisini, havacılığa olan sevgi ateşini söndürmeden sürdürmek, Kurum'un önemli göreviydi.
Bunun için çok özenli çalışmalarını yoğunlaştırarak, yurda, bu konuda bilgili, yetenekli evlâtlar yetişmesini sağlamıştır.
Kurum'un gelişme çağında değerli hizmetleri olan pilot Vecihi Hürkuş'un bir anısını özetliyorum: Anadolu Ajansı'nın 24 bülteninde şu konu yer alır:
"Türk Tayyare Cemiyeti'nin ilk satın aldığı okul uçağı, bugün İstanbul üzerinde iki kez uçmuş ve limandaki bütün vapurlar tarafından sürekli düdükler çalmak suretiyle selâmlanmıştır. Okul uçağı, şehir üzerinden pek alçak uçarak dolaşmış ve halk tarafından, hevesle izlenmiştir."
İstanbul üzerinde yaptığım uçuşlarla halkımıza, Türk Tayyare Cemiyeti'ne yardımcı olmaya çağıran konfetiler atıyor, bu arada gençlerimizi de havacılığa yöneltmek istiyordum. Kurum'un İstanbul şubesinin, Kınalıada'da Kurum yararına düzenlediği büyük çapta deniz yarışmaları programına ek olarak, Ceyhan uçağı ile yapılacak gösteri uçuşunun topluma bildirilmesi, kentte geniş bir ilgi toplamıştı. İstanbul halkı o gün, çok neşeli bir gün yaşamıştı. Bu şekilde gösteriler Kurum'a bağış sağlanması yönünden etkili ve yararlı sonuçlar vermiştir.
Türk'ün havacılığa verdiği önemi, Türkkuşu'nun nasıl kurulduğunu Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen'in Atatürk'ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti adlı kitabındaki anılarından izleyelim: "Gazi Paşa, kendisini yoğun bir çalışmaya vermişti. Bütün dünyanın üzerinde durduğu konuya tüm gücüyle eğilmişti. Geleceğin göklerde olacağına inanıyordu. Havacılık O'nun en büyük tutkularından biri halini almıştı. Havacılıkla ilgili bütün yabancı yayınları izliyor, bu konudaki gelişmeleri gün geçirmeden Türkiye'de de uygulama alanına sokmaya çalışıyordu. Ona göre insanlığın hizmetine girecek en büyük gelişmeler havacılık alanında olacaktı.
Mustafa Kemal Paşa, İstikbal Göklerdedir! Derken, bunu sadece bir
İşaret olarak bırakmıyordu. Bu bir ulusal hedefti. Bunun için sadece fikir alanında, spor alanında kalmamalıydı. Bu konuda daha geniş yatırımlar yapılmalı, çağdaş havacılık teknolojisi tümü ile ülkeye getirilmeliydi.
Tayyare fabrikaları kurmalı, kendi uçağımızı kendimiz yapmalı, günün birinde ele güne muhtaç hale gelmemeliydik; çünkü dünya uluslarını gelecekte hiç de parlak günler beklemiyordu. Kendi yaptıkları çelik kanatlarla göklerini, topraklarını
Savunamayan ulusların akıbetleri hüsran olacaktı. Bu konuya inanmış olan halkımız da tüm olanakları ile Türk Tayyare Cemiyeti'ni destekliyordu.
Gazi Paşa: "Eskimiş teknolojileri değil, en yeni teknolojiyi ülkeye getirmediğimiz sürece, yabancı ülkelere bağımlı olmaktan kurtulamayız." diyordu.
Atatürk ile ilgili her anıyı her makaleyi okuduğumda tüylerim diken diken olur. Öyle yokluklarla akıl sır ermeyen şeyler yapmış ki. Hayranlığımı gizleyemiyorum, zekasına ve ileriyi görüşüne ağzım açık kalıyor.
Sen rahat uyu ATAM geri kalmaya meraklı kendini geliştirmeye bir türlü yanaşmayan cahil insanlardan ülkeni, ülkemizi sonuna kadar koruyacağız.