Pegasus
İGA Ramazan
Faik Kaptan
Faik Kaptan

SALI SALLANIR...

SALI SALLANIR...
ARDA, TOPRAK DEDE VE ANNEM, ÖRDEK AVI YASAK MI?
KISA KISA...

Takip edenler bilir, birkaç kez "Pazartesi Gazetesi" adı altında bir deneme başlattım. Ancak gündem o kadar yoğun ve bizim traj da o kadar güdük ki, Salı'ya kaldı.
Öyle olunca adı da otomatikman " Salı Sallanır" oldu. Söz kısa yazacağım:
ARDA.
Arda ile başlayalım. Gelse bir türlü, gelmese bir türlü. Oynasa bir türlü, oynamasa bir türlü. Para alsa bir türlü, almasa bir türlü. Bu tür tartışmaları yaparken, işi kepçe ile karıştıranlar tencerenin içine bombayı bırakıp pimini çektiler.
Karışmayı destekleyenler de tırnaklarını birbirine sürtüp "Gıd Galaş" çekmeye başladılar. Gıd Galaş bizim Adapazarı tabiridir. Ortalığı karıştırdıktan sonra daha çok kızıştırmak isteyenlerin yaptığı harekettir.
Kimler bunlar; en başta, bu konuda yorum yaparken ağızlarının suyu akanlar.
Benim fikrim mi?
Ben gelmesini istemiyorum. Çünkü;
Bir; bu şahıs Avrupa'da oynadığı yıllarda, rahmetli Metin Oktay'ın giydiği Fiorentina'nın Mor Menekşe rengindeki formayı o yıl ikinci takım forması olarak GS'li futbolcular giyince aynen " Orospu rengi forma" diye aşağıladı. (Hatırlamak isteyenler, bakınız Google)
İki; Milli takım uçağında gazeteci kardeşimiz Bilal'in yazdığı haberin doğru olmasına rağmen mahalle kabadayısı edasıyla arkasında bir iki arkadaşıyla gelip gırtlağını sıkar gibi yapması ve bağırıp çağırıp hakaret etmesini asla unutamam. Özür dilemesi de arzuhal dilekçesiyle olmaz. Nasıl Fatih Terim'in elini öpüp özür dilediyse, Bilal'in de yanına gidip elini öpüp özür dilemesi gerekir.
Üç; Galatasaray'a çok para kazandırmış. Ona bakarsan Ozan'ın heykelini dikmek lazım. Bütün bunlara artı, yaş, göbek ve baseni de eklersek gelmemesinde daha çok yarar var. Takımın yaş ortalaması 28'e düşmüş, birileri zorla tekrar 30'a çıkarmak istiyor.
Bütün büyük takımlar bu şekildeki, yani Başkan-Teknik Direktör krizini, hem de çok yakın tarihte yaşadı. Fenerbahçe'de Ali Koç'un Ersun Yenal'a imalı olarak yaptığı gönderme. Neydi o? Sivas yenilgisinden sonra," Maçlarda olmayan sakatlıklardan bu sene çok çektik. Demek ki bazı şeyleri yanlış yapıyoruz."
Trabzon'da Başkan bir çırpıda Ünal Karaman'ı postaladı. Sebebi meçhule yazıldı.
Beşiktaş mı? Hiç sormayı Abudullah Avcı'nın gideceği Sergen efendinin Malatya'dan ayrıldığı gün belli olmuştu.
Eee yorumcu kardeşlerim, sıra Galatasaray'a gelince mi bu kadar şahin oluyorsunuz.
Sonuç olarak Arda efendi, daha gelmeden ortalığı karma karışık ettin. Şimdi Yönetim ve Teknik heyetin akıllı davranması lazım. Herkes kendi işini yapacak. Laf salatası yorumları dinlemeyin Kritik Konya maçından sonra bunun ışığını gördüm.
Bence geçen yıldan daha güzel yolumuz açık. İsterseniz fikistüre bakın. GS önündeki 5 maçtan dördünü kazanıp birisi ile berabere kalarak 13 puan ile tamamlarsa, son düzlükte kimse tutamaz.
TOPRAK DEDE VE ANNEM.
Türk halkının kendisinden bildiği ve çok sevdiği lakabını da "Toprak Dede" " Erozyon Dede" olarak adlandırdığı Sevgili Hayrettin Karaca'yı 20 Ocak günü 94 yaşında ebedi aleme gönderdik.
Nur içinde yatsın. Benim burada yazmak istediğim sevgili Karaca'nın doğa sevgisi yanında asıl mesleği olan tekstilde de ne kadar başarılı olduğunu anlatmak.
Ülkemizde orta yaş ve üst gurubu " Çift Geyik Karaca" markasını çok iyi hatırlarlar. Bu Hayrettin Karaca'nın sahibi olduğu tekstil ürünleri markasıdır.
Rahmetli anneme ilk maaşımla, Adapazarı Uzun Çarşıdaki sahipleri arkadaşım olan Berközlerin Yünipek mağazasından, " Çift Geyik Karaca" marka bir hırka almıştım.
Rahmetli annem bu hırkayı o kadar çok sevdi ki üstünden hiç çıkarmadı desem yalan olmaz. Bir tarihte Karaca firması ellerinde eski Çift Geyik Karaca marka ürün olanlara yaptığı çağrıyla yenisiyle değiştirme kampanyası başlattı. Ben de hemen annemi aradım ve hırkanın akıbetini sordum. İnanın akıbetini diyorum çünkü aradan sanırım 30 yıldan fazla geçmişti.
Annem hırkanın durduğunu ve şu anda da üzerinde olduğunu söyledi. Ben de onu bir paket yapmasını, hafta sonu gelip alacağımı ve İstanbul'da yenisiyle değiştireceğimi söyledim.
Söyledim, söyledim ama, söyleyeceğime pişman oldum. Annem kıyameti kopardı. Hırkasını kimseye vermeyeceğini söyledi ve, " Çok istiyorsan yenisi al" dedi.
Annem hırkasında ayrılamıyordu. Onunla adeta bütünleşmişti. Hırka da inanın her gün giyildiği halde aldığımız gibi duruyordu. Tabi bir şey diyemedim. Anneme itiraz edilmezdi. Şimdi yenisi alıp almadığımı hatırlamıyorum.
Sevgili İlber Ortaylı Hocanın Toprak Dede için dediği gibi, "Zorla yaptığı işi o kadar ciddi yaptı ki, Türkiye'de tekstilin lideri oldu."
O hırka sanırım kardeşim Hülya'nın koruması altında Amasra'daki evde duruyor. Resmini koymak isterdim ama Hülya kışı Adapazarı'nda geçiriyor. İnşallah Amasra'ya gittiğimde çekerim.
Allah'ın Rahmeti Üstünden eksik olmasın sevgili Hayrettin Karaca.
YABANİ ÖRDEK AVI YASAK MI?
Hürriyet Pazar günü bir haber:
"Ördek Avına 13 bin lira ceza"
Eski bir avcı olarak dikkatimi çekti. Kış mevsiminde ördek avı serbesttir. Pekiyi bu neyin yasağı?
Haberi okudum. Haber doğru yazılmış ama başlık yanlış. Yasak olan avcıların avlanırken canlı ördek, yani mühre kullanmaları. Mühre denilen ördek, ayağından bağlanır, avcı güme adı verilen bir kulübede gizlenir, mühre vak vak diye bağırınca yukarıdan geçen ördekler aşağıya iner ve gizlenmiş avcıda, mazgal deliklerinde ateş ederek sözüm ona avlanır.
Bu insanlık dışı bir avdır. Hayvanlar tuzağa düşürülür. İşte yasak olan budur.
Editör kardeşlerim başlığınızı atarken lütfen haberi iyi okuyun. Zira muhabir arkadaşımız haberi doğru yazmış.
KISA KISA.
" Nerede Görüldüler" diye Kelebek gazetesinde bir köşe var. Eskiden Atatürk Havalimanı'nda çalışırken bu köşeyi takip ederdim. Bakalım bizim meydandan kimler geçmiş diye bakardım. Bunlar magazincilerin takip ettiği sanatçılardı. İstanbul Havalimanı'nda bu köşede pek geçenler anılmıyordu. Bu hafta baktım nihayet İstanbul Havalimanı'nda geçenler de anılmaya başlamış.
Demek Yeniçeri esamesi okunmaya başladı. İyiye işaret.
LAHMACUN MU, PİZZA MI?
Gazete bunu tartışmaya açmış. Bunun bence Türk toplumu için tartışması bile olmaz. Bence Lahmacun. Hiç para verip pizza aldığımı hatırlamıyorum.
BU TİPLERİN ADINI BİLE ANMAYIN.
Fulya Soybaş adlı bir kardeşimiz, " Türkiye Bunu Konuşuyor" başlıklı köşesinde ortalığı karıştıran kötü niyetli sosyal medya fenemonlerini yazmış.
İyi güzel de bu adamlar madem kötü niyetli o zaman niçin faaliyet gösterdikleri adreslerini yazıyorsunuz. Nasıl bizler iddia edilen suç sahiplerinin ad ve soyadlarının baş harflerini yazıyorsak siz de öyle yapsaydınız.
Yani bizim tabirimizle Eşşeğin aklına karpuz kabuğunu getirmeyin. Lütfen dikkat..
BÜYÜKÇEKMECE TEKİRDAĞ'A MI AİT?
Yine, Hürriyet'ten bir gözlem. Pazar günü verilen "Trakya İlavesi var. Bu ilavede ikinci sayfada bir haber;
"Büyükçekmece'de Tarım Yılı Başlıyor."
Yanında da Beylikdüzü'nden bir mimari ödül haberi.
Ben zaten söylemiştim. Bu bizim oraları İstanbul'dan değil diye. 25 yıldır oturuyorum. Bırakın metroyu, metrobüsü belediye otobüsü bile yok.
Geçtiğimiz seçim kampanyalarında bile bizim semt İstanbul haritası dışındaydı. İtiraz etmeyin onun fotoğrafını da gösteririm.
Ade be ya, Trakyalıyız işte.
Salı'yı fazla salladık galiba. Dayanamadık yine uzun yazdık.

YAZARIN DİĞER YAZILARI