Boeing’in 777X uçağı test uçuşunda çiçek çizdi

Havalimanı kapılarına sığmayan kanatları için katlanır sistem geliştirildi

2013’ten bu yana tasarım süreci devam eden 777X’in test uçuşları da farklı koşullarda gerçekleştiriliyor.

Özet

• Boeing’in en yeni geniş gövdeli uçağı777X, dünyanın üretimdeki en büyük çift motorlu uçağıdır.
• Uçak kanatları normal uçaklara göre çok daha geniş olduğu için havalimanlarındaki kapılar sorun yaşanmaması adına katlanabilir yapılmıştır.
• 2025 yılında piyasaya çıkması beklenen uçak 777’lere göre %10 yakıt veririmliliği sunuyor.

Boeing’in yeni uçağı, önceki modele kıyasla %10 daha iyi yakıt verimliliği ve benzersiz katlanır kanat uçları gibi sportif yeniliklerle 2025 yılında piyasaya sürülmesiyle dünyanın en büyük çift motorlu geniş gövdeli uçağı olacağı belirtiliyor.

Gelin Boeing 777X’i yakından inceleyelim:

Rekabetçi boyut ve menzile sahip 777X, Boeing 747 ve eski Boeing 777’nin yerini alacak şekilde tasarlandı.

Uzun mesafe yetenekleri, 777X için özel olarak üretilmiş iki güçlü General Electric GE9X motoru sayesinde sağlanıyor.

Boeing 777X’in yeni nesil motorlarını tamamlayan, ticari havacılıkta bir ilk olan devrim niteliğindeki katlanır kanat uçları oluyor.

Uçağın daha fazla kaldırma kuvveti oluşturmak için daha uzun bir kanat açıklığı var ve bu da yakıt tüketimini %10 azaltıyor. Ancak bu, tüm kanat açıklığının 777 kapıya sığamayacağı anlamına geliyor.

Maliyetli altyapı değişikliklerinden kaçınmak amacıyla Boeing, yeni 777X’in 777 modelleriyle aynı havaalanı noktalarını kullanabilmesini sağlamak amacıyla katlama mekanizmasını tasarladı.

Kanat uçları geri çekildiğinde kanat açıklığı klasik 777 gibi yaklaşık 212 fit oluyor.
Katlanır kanat uçları olmasaydı, havayolları ve havalimanları, daha uzun kanat açıklığına uyum sağlamanın gerektirdiği zaman ve para nedeniyle 777X’i geciktirebilirdi.

Test için özel olarak kullanılan diğer öğeler arasında jetin ön ve arka kısmında bulunan, ağırlığı ve dengeyi kontrol eden dev siyah variller yer alıyor.

Bir Boeing mühendisi verdiği demeçte, mühendislerin ‘Uçağın ağırlık merkezini daha uzun süre tutmak’ adına suyu ileri geri hareket ettirmek için varilleri kullandığını ve bunun bir dizi farklı uçuş koşulu altında test edilmesine olanak sağladığını söyledi.