DHL’den Havalimanından Havalimanına Öncelikli Kargo Hizmeti: Xcelerate

DHL Express’in havacılık birimi DHL Aviation, kargo taşımacılığı alanında yeni bir dönemi başlatan premium hızlı kargo ürünü Xcelerate’i hizmete sundu. Müşterilere garantili kapasite, yüksek öncelik ve daha kısa teslimat süreleri sunan Xcelerate, havalimanından havalimanına hızlı ve öncelikli gönderim ihtiyacına çözüm getirmeyi amaçlıyor.

Yeni ürün, anında rezervasyon onayı, son dakika kargo kabulü ve yüklemede yüksek öncelik gibi avantajlarla özellikle acil gönderim ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlandı. Xcelerate sayesinde müşteriler, lojistik süreçlerde hız ve esneklik kazanırken, DHL’in küresel hava kargo ağındaki ürün portföyü de genişlemiş oluyor.

“Yolcu konforuna benzer premium bir deneyim sunuyoruz”

DHL Express Küresel Havacılık Ticari Başkanı Ingrid Raj, yeni ürün hakkında şu açıklamalarda bulundu:

“Kargo müşterilerimize, bazı havayollarının yolcularına sunduğu deneyime benzer premium bir seçenek sunmaktan büyük heyecan duyuyoruz. Xcelerate, müşteri geri bildirimleri ve farklı departmanlarımızın iş birliğiyle geliştirildi.”

DHL Aviation Küresel Operasyonlar Başkan Yardımcısı Paul Ennis ise, şirketin hizmet anlayışını şu sözlerle vurguladı:

“Xcelerate ile müşterilerimize verdiğimiz ‘Excellence. Simply Delivered’ sözünü yerine getiriyor; kargolar için en yüksek esneklik ve özen düzeyini erişilebilir bir hizmet standardı haline getiriyoruz.”

Operasyonel Verimlilik ve Takip Kolaylığı

Xcelerate, gönderilerin varış noktalarında öncelikli teslim edilmesini sağlayarak, en son gelen kargoların ilk sırada teslim edilmesine imkân tanıyor. Böylece operasyonel verimlilik artarken, müşterilere özel destek ekibi sayesinde gönderiler baştan sona takip ediliyor ve süreç hakkında proaktif e-posta bildirimleri ile bilgi akışı sağlanıyor.

Sürdürülebilirlik Hedefleriyle Uyumlu

Yeni ürün, DHL’in sürdürülebilirlik politikalarına da katkı sunuyor. Xcelerate hizmeti, Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) katkı ücretini dahil ederek, DHL’in 2030’a kadar yüzde 30 SAF karışımı kullanma ve 2050’ye kadar net sıfır emisyona ulaşma hedefleriyle uyumlu çalışıyor.