Uçağını kaçıran çift yetkililere kahve fırlattı

Miami Uluslararası Havalimanı’nda bir çiftin, American Airlines’a ait bir uçağa zorla binmeye çalışırken yolculara şiddet uyguladığı iddiaları gündeme geldi. Olay, Meksika’nın Cancún kentine gidecek bir uçuşun biniş sırasında meydana geldi. Bir tutuklama raporuna göre, Belizeli çiftin, uçaklarını kaçırmalarının ardından öfkelendikleri ve bu sırada iki kişiyi ittiği, ardından üzerlerine kahve fırlattığı öne sürüldü.

Olayın Detayları ve Şirketin Açıklaması

American Airlines, Pazar günü yaşanan olayla ilgili olarak, iki yolcunun uçuşa uyumsuzluk yaratması nedeniyle Miami Uluslararası Havalimanı’ndaki bir kapıya çağrıldığını bildirdi. Şirketin Çarşamba günü yaptığı açıklamada, “American Airlines olarak şiddet eylemlerine asla müsamaha göstermiyoruz ve soruşturmalarımızda kolluk kuvvetleriyle yakın bir şekilde çalışmaya kararlıyız” ifadelerine yer verildi.

Kadın Yolcunun Şiddet Eylemi

Miami-Dade Şerif Ofisi’nden alınan tutuklama raporlarına göre, 40 yaşındaki Rafael Seirafe-Novaes ve 29 yaşındaki Beatriz Rapoport De Campos Maia, uçaklarına geç kalmış ve uçağa binmelerine izin verilmemişti. Öfkelenen çift, uçuşa katılmak için jet köprüsüne zorla girmeye çalıştı. Maia’nın tutuklanma raporunda, iki yolcuyu ittiği ve üzerlerine kahve döktüğü belirtiliyor. Raporda ayrıca, “Jet köprüsüne ‘Geçiş yasaktır, yalnızca personele izin verilir’ tabelalarının bulunduğu, ancak sanığın geçiş iznini göz ardı ederek kapıyı itmeye devam ettiği” ifade ediliyor.

Direniş ve Tutuklamalar

Seirafe-Novaes’in tutuklanma raporunda ise, polis memurlarına direndiği ve tutuklanma sırasında memurun kollarını çektiği belirtiliyor. Mahkeme kayıtları, Seirafe-Novaes’in memurlara direniş, izinsiz girme ve iki kez darp suçlamalarıyla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Maia ise, darp ve izinsiz girme suçlamasıyla suçlanıyor.

Çift İddiaları Yalanlıyor

Seirafe-Novaes ve Maia, CBS News’e verdikleri röportajda kendilerine yöneltilen suçlamaları reddetti. Seirafe-Novaes, kahve döktüğünü iddia eden kişiyi yalan söylemekle suçlayarak, kahvenin yanlışlıkla yere düştüğünü savundu. Ayrıca, tutuklanma sırasında dizlerinde çizikler olduğunu belirterek kolluk kuvvetlerine direndiği iddialarını yalanladı. Maia ise, yaşadıkları durumu “kötü bir şey” olarak nitelendirerek, Cancún’a yapmayı planladıkları seyahati kaybettiklerini belirtti.

Bu olay, havayolu şirketlerinin uçuş güvenliği ve müşteri davranışları konusunda nasıl önlemler aldığını bir kez daha gündeme getirdi.